Küçük çocukken annemin hastalanmayalım diye bize yaptığı ve zorla içirdiğini hatırladığım eşsiz bir lezzet. Tabii o zamanlar yememek için direniyorduk. Hastalanmamak adına şifa olsun diye zorla içirilen bu çorbaya hasta çorbası adını koysak aslında daha mantıklı olurdu. Fakat algı yaratmak istemedik. Çorbanın malzemeleri ile adlandırılması daha makul olacağına kanaat getirdik. Haydi başlayalım o zaman
İçindekiler
- 1 bütün tavuk
- 1 su bardağı tel şehriye
- 2 yumurta sarısı
- Bir limon
- Ayrıca yanında limon dilimleri
- Tuz, karabiber
- Nane, kekik, pul biber
Yol Tarifi
- Bütün tavuğu yıkayıp birkaç yerinden delerek derin bir tencereye koyun. Üzerini geçecek kadar soğuk su ve tuz ekleyip orta ateşte tavuk iyice yumuşayana dek pişirin.
- Pişen tavuğu kenara alıp soğumasını bekleyin. Soğuyan tavuğun derisini, kemiklerini vs. ayıklayın. Sadece beyaz etini kalsın. Çorbaya yetecek kadar beyaz eti lif lif ayırın, şehriyelerle birlikte, nane ve kekik koyarak tenceredeki tavuk suyuna ekleyin. Şehriyeler pişene dek orta ateşte kaynatın.
- Çorba piştikten sonra ocağı kapatıp çorbanın ılınmasını bekleyin. Bu arada bir kapta 1 limonu ve iki adet yumurta sarısını çırpın. Çorbanın ılınmış suyundan birkaç kaşık ekleyip aynı sıcaklığa getirin, Çorbaya ekleyip karıştırın.
- Hasta çorbası olarak da bilinen bu çok besleyici ve lezzetli çorbayı iyice sıcak ve bol karabiber ve pul biberle, ayrıca limon sıkarak tüketmenizi tavsiye ederiz. Ancak ısıtırken kaynatmamaya dikkat edin. Aksi takdirde yumurtalar pişip çorbanın tadını ve görüntüsünü bozacaktır.
- Haşlanmış tavuk etiniz artmışsa tavuklu pilav için kullanabilirsiniz.